Akıllı ve dijital şebekeler, Blog

Akıllı şebekelerin enerji potansiyeli

Akıllı şebeke teknolojisinin enerjiye uygulanması, elektrik tüketicilerine fayda sağlamayı vaat ediyor. Neden mi? Elektrik sistemi varlıklarının daha iyi kullanılmasıyla, tüketicilerin enerji talepleri güvenli bir şekilde karşılanabilir. Üstelik bu, daha düşük ekonomik ve çevresel maliyetle.

Yenilenebilir enerji, erişilebilirliği ve elbette çevreyi iyileştirmedeki uygulanabilirliği nedeniyle temel bir araştırma alanıdır. Bu birleşim, yenilenebilir enerjinin verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Akıllı şehirler sektöründeki temel zorluklardan biri.

İklim değişikliği büyük ölçüde sera gazı emisyonlarına bağlanıyor. Bunların çoğu, fosil kaynakların yaygın kullanımından kaynaklanıyor. Bu kaynakların sınırlı erişilebilirliğine rağmen, sürekli ve sürdürülebilir elektrik arzı, dünya çapındaki modern ekonomileri desteklemek için hayati önem taşıyor. Ve bu nedenle talebi sürekli artmaktadır.

Tüm ekosistemin çökme riskini önlemek için enerji politikaları iki ana yöne odaklanmıştır:

  1. Yenilenebilir kaynakların büyük çaplı entegrasyonu.
  2. Elektrik sisteminin iyileştirilmesi.

Nihai hedef, mevcut şebekeden çok daha akıllı bir enerji şebekesinin uygulanmasıdır; bu, sabit olmayan kaynaklardan gelen öngörülemeyen üretimi dengelemek için gereklidir.

Bir diğer önemli husus ise, akıllı şebekelerin, elektrik hizmetlerinin mevcut olmadığı, özellikle de bu uygulamanın büyük ölçüde bilgi ve iletişim teknolojilerine bağlı olduğu sözde “üçüncü dünya”da etkili elektrifikasyonu mümkün kılmak için eşsiz bir fırsat sunmasıdır.

Enerji verimliliği teknolojilerinin kullanımını iyileştirmek için akıllı şebekelerin kullanımı

Akıllı şebeke teknolojisi, elektrik sistemi genelindeki akıllı cihaz ve sistemlerin eylemlerini koordine etmek için dijital teknoloji ve iletişimi kullanır. İletim altyapısıyla oluşturulan şebekelerin üretiminden tüketicilere enerji dağıtımına kadar.

Otomasyon yoluyla, enerji için akıllı şebeke teknolojisi, yenilenebilir enerji üretimini entegre etmek için gereken esnekliği sağlamaya yardımcı olabilir. Ayrıca, iletim, dağıtım, üretim ve son kullanıcı sistemlerinin dağıtım altyapısında verimliliği artırabilir.

Akıllı şebekeyi çevreleyen ortam, teknolojilerin, düzenlemelerin ve kurumların sürekli ve hızlı gelişimiyle karakterize edilir. İlk vizyoner konseptlerden, akıllı şebeke eylemleri artık teknoloji uygulamalarıyla yapılan gösterilerden oluşan bir büyüme aşamasına doğru ilerliyor.

Akıllı şebekelerin geleceğin merkezi olmayan enerji ortamlarını yönetmek için nasıl en iyi şekilde kullanılabileceği konusunda araştırmalar yürütülüyor. Ayrıca, diğer teknolojilerin şebeke operatörlerine ve enerji üreticilerine nasıl fırsatlar sunabileceği de araştırılıyor. Bunlar arasında enerji depolama, bağımsız mikro şebekeler ve sanal enerji santralleri yer almaktadır.

Enerji için Akıllı Şebekeler

Birçok ülkede enerji sistemlerinin dönüşümünün teknolojik bir devrim olduğunu söylemek abartı olmaz. Yeni paradigma, şebekeye elektrik sağlayan birkaç merkezi santral yerine, giderek daha fazla dağıtılmış tesise sahip olmaktır.

Ancak bu kaynaklar tarafından üretilen elektriğin büyük bir kısmı hava koşullarına göre değiştiğinden, arz ve talep arasında sürekli bir denge sağlamak zordur. Özellikle de bunu başaramamak, bağlı elektrikli cihazlara giden voltajın kalitesini düşürebilir. Bu da bir sorun olabilir.

Enerji için akıllı şebekeler bu zorluğun çözümüdür. Dikkatlice yönetilen BT sistemleri, akıllı şebekelerin çeşitli enerji üreticilerini birleştirmesine olanak tanır. Şebeke istikrarını sağlamak için ayarlanabilir tüketim cihazlarına sahip depolama ünitelerine ek olarak, akıllı şebekeler enerji satışlarına aktif olarak katılabilir.

Son olarak, yenilenebilir üretim kaynaklarının daha fazla entegre edilmesini ve enerji verimliliğini sağlayan akıllı şebeke operasyonları, ithal enerji maliyetlerinin dışarıya akışını azaltabilir. Ayrıca, CO2 emisyonlarını azaltabilir.