Ürünlerimiz ile ilgili tüm bilgiler emrinizde
Yeşil nesil ve depolama
Yeşil nesil ve depolama, Blog
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki elektrik üretim kapasitesi, yenilenebilir enerji üretimi ve yatırımına bağlı olacak. Bu durum, ABD’nin bu alandaki düzenleyici mekanizması olan Federal Enerji Düzenleme Komisyonu (FERC) tarafından yayınlanan “Enerji Altyapısı Güncellemesi” raporunda belirtiliyor. Raporda, ülkenin elektrik üretim kapasitesinin %25’inin sadece 3 yıl içinde yenilenebilir enerjiden sağlanacağı belirtiliyor.
Bu rapor, bu üç yıllık dönemde kullanım ömrü sona erecek olan ekipmanlardan emekliye ayrılanlar da dahil olmak üzere rüzgar enerjisi eklemelerinin net 26.167 MW’lık bir artışı temsil edeceğini; güneş enerjisi eklemelerinin ise 22.593 MW’lık bir büyümeyi temsil edeceğini belirtmektedir; ve doğal gaz 21.822 MW’a ulaşacak.
Önümüzdeki yıllarda, rüzgar ve güneş enerjisinin birlikte kullanımı gazdan çok daha fazla olacak ve tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının (daha önce bahsedilenler ile biyokütle, jeotermal ve hidroelektrik; sırasıyla 1.903 MW, 178 MW ve 92 MW büyüme yaşayacak) birleşimi, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 51 GW yeni elektrik kapasitesini temsil edecek. Bu veriler karşısında, iklim üzerinde en büyük etkiye sahip olan doğal gaz, kömür, hidrokarbon ve nükleer enerji gibi enerjilerin enerji karışımındaki varlıkları sırasıyla 19.082 MW, 3.060 MW ve 1.369 MW azalacaktır. Böylece 2023 baharına kadar yeşil enerji, ülkenin toplam elektrik kapasitesinin dörtte birini oluşturacak.
Ve gerçek şu ki Yenilenebilir enerji kaynakları, yıldızlar ve çizgiler ülkesinde son yıllarda ivme kazandı. Bu nedenle, bu çalkantılı 2020’nin ilk iki ayında, toplamda yaklaşık 1 GW elektrik gücü kapasitesine sahip 38 yeni güneş enerjisi santrali, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki vatandaşların prizlerine eklendi. Raporda da belirtildiği gibi, bunlara 303 MW kapasiteli dört rüzgar enerjisi santrali ve 13 MW kapasiteli üç küçük hidroelektrik santrali de eklendi. Yeşil enerji kaynaklarının tüm bu ilaveleri, ülkede bugüne kadar gerçekleştirilen yeni elektrik üretim tesislerinin %85,7’sini oluşturmaktadır.
Öte yandan, kurulu enerji kapasitesinin geri kalan %14,3’ü Doğal Gaz olup, kömür, petrol, nükleer enerji, biyokütle veya jeotermal enerji kapasitesi bulunmamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde elektrikte bir devrim.
Bu veriler, ülkenin toplam kapasitesinde bu tür enerjinin mevcut varlığı bağlamında değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, bugün Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kurulu elektrik enerjisi kapasitesinin %22,6’sının yenilenebilir olduğunu görüyoruz. Ancak, toplamın %44,6’sını oluşturan doğal gaz, ana enerji kaynağı olmaktan hâlâ uzak; %20,6’lık payla ikinci sırada yer alan kömür ve toplamın %8,84’ünü oluşturan nükleer enerjiyi geride bırakıyor. Rüzgar ve güneş enerjisi üretim kapasitesi toplamın %12,58’ini oluşturmaktadır.
Tam 3 yıl Geçtiğimiz günlerde, Kuzey Amerika ülkesinin 2016 yılında 14,6 GW güneş enerjisi kurduğunu öğrendikten sonra “ABD’de güneş enerjisi tavanı nedir?” başlıklı bir makale yayınlamıştık. O dönemde, bu tür bir teknolojinin kurulumu bir önceki yıla göre rekor seviyeyi %95 aşmış ve ülkedeki elektrik üretim kapasitesine yapılan ana yatırım olarak konsolide edilmiş, 2010’daki %4’lük paydan 2016’da %39’a yükselmişti. Böylece, Amerika Birleşik Devletleri 2017’de 10,8 GW ve 2018’de 10,6 GW güneş enerjisi eklemişti.
Share this post
biyokütle
ABD'de elektrik
yenilenebilir enerji
ABD
güneş
tahminler
FERC
rapor
rüzgar
doğal gaz
nükleer
kömür
Nombre
Departamento
Unidad de negocio:
¿Por qué te interesa formar parte del equipo LEAP?
¿Qué experiencia o perspectiva crees que puedes aportar al equipo?
¿Has participado anteriormente en iniciativas relacionadas con la igualdad de género o diversidad?
¿Tienes disponibilidad para participar en reuniones periódicas (presenciales o virtuales)?
🗣 ¿Hay algo más que te gustaría compartir o proponer en relación con esta iniciativa? (Este espacio es libre para cualquier idea, sugerencia o reflexión que quieras aportar.)