Yeşil mobilite, Blog

Elektrikli aracın geleceği: ekolojik bir model için büyüme beklentileri

Birkaç hafta önce uzun geçmişinden bahsetmiştik, bugün ise elektrikli aracın geleceğine ışık tutuyoruz. Üzerinde hâlâ belirsizlik bulutları dolaşıyor.

Bir zamanlar elektrikli aracın geleceği, bilinen tasarımlardan sıyrılan bir otomobil olarak görülüyordu. Sanki otomobil endüstrisi pazarında şimdiye kadar görülen en büyük devrime hazırlanıyormuş gibi. Petrol yanmasının çevresel etkisini sona erdirmekten çok tasarıma odaklanıyor.

Elektrikli aracın geleceğine dair bu devrim niteliğindeki vizyon azar azar geliyor gibi görünse de, pratik olmaktan çok son çıkan bilim kurgu gişe rekorları kıran filmlerden fırlamış gibi görünen bu çığır açan tasarımlar, muhafazakar bir pazarda tutunamıyor.

Tam tersine, hibrit motorlu araçlar (elektrikli ve içten yanmalı) otomobil filosuna giriyor. Giderek büyüyen şehirlerin mobilite ihtiyaçlarına uyarlanmış modern tasarımlarla.

Elektrikli otomobilin geleceğinin temelleri

Dolayısıyla, bilim kurguyu bir kenara bırakarak, elektrikli otomobilin geleceği, endüstrinin mevcut içten yanmalı motorların üstesinden gelmek için güçlendirmesi gereken iki ana temele dayanmaktadır:

  1. Tüm şirketlerin mücadele ettiği bir şey olan pillerin ömrü.
  2. En büyük hayalleri olan “geleneksel araçlara kıyasla fiyat rekabet gücü.

Pazar eğilimlerine göre, her iki faktör de, çevreye karşı sorumlu davranmanın yanı sıra tüketici için de cazip olabilecek bir araca doğru kesin sıçramayı yapma konusunda belirleyici faktörler gibi görünüyor.

“İnsanların %80’i elektrikli bir araç istiyor”

Muazzam büyüme beklentileri

Trendlerin ötesinde, bu konuda aydınlatıcı bir gerçek var: İnsanların %80’i elektrikli bir araç istiyor. Ancak yüksek fiyat, şarj edilememe ve kısa pil ömrü gibi nedenler, İspanya’daki yıllık araç satışlarının yalnızca %2’sinin bu tip araçlardan oluşmasına neden oluyor.

Ama ayrıntılara girelim. Elektrikli araç pazarının büyüme beklentileri neler?

Tesla’nın Model 3’ünün satışları hızla artarken, daha piyasaya sürülmeden önce bile, bizi işe götürecek veya hafta sonunu sahil kenarında geçirecek aracı seçerken daha ekolojik bir alternatife ilgi duyulduğu açıkça görülüyor.

Elektrikli otomobillerin satış rakamlarının hala çok düşük olduğu doğru olsa da, pazar hibrit otomobiller aracılığıyla kendi nişini açıyor gibi görünüyor. Elektrikli tahrik motorunu içten yanmalı motorlarla birleştiren hibrit otomobiller.

Yükselen trend

İspanya’da elektrikli araçların %177’sinin satışlarında artış ve Hibritlerin %72,9’u, artış eğilimini açıkça gösteriyor. Her ikisi de ülkedeki yıllık araç satışlarının yalnızca %0,22’sini ve %2’sini temsil etse de.

Electric vehicle increase

Peki uzmanlar ne diyor? Bloomberg New Energy Finance‘ın yakın tarihli bir raporu, konuya ışık tutarak “Elektrikli Araç Devrimi” olarak adlandırılan bu devrimin tarihi 2022’de olacak ve hem bataryaların hem de araçların fiyatlarının düşmesiyle tetiklenecek. Devrim 2022’de gerçekleşecek olsa da, 2040 yılına gelindiğinde küresel ölçekte elektrikli araç satışları 41 milyon adede ulaşacak ve bu da toplamın %35’ini, yani mevcut rakamın 90 katını temsil edecek.

Elektrikli Araç Yüzdesi

O zamana kadar, yollardaki araçların %25’i Zaten elektrikli olacak, bu da 1.900 TWh elektrik tüketimine karşılık günde 13 milyon varil petrol harcanması anlamına gelecek; küresel ölçekte mevcut günlük elektrik talebinin %8’ini temsil ettiğini hesaba katarsak hiç de küçümsenmeyecek bir rakam.

Pil: Fiyat indiriminin anahtarı

Bir elektrikli araç için ödediğimiz miktar doğrudan aracın nihai fiyatının %30-50’sini oluşturabilen pilin maliyetiyle ilgilidir, bu nedenle aracın kalbi olarak düşünebileceğimiz yerde verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek, elektrikli aracın geleceği ve konsolidasyonu için son hamle olacaktır.

Bu nedenle, 2010’dan bu yana standart bir aracın fiyatı Elektrikli bir otomobilin aküsü %65 oranında düşüş yaşadı ve kWh başına 350 dolara düştü; ancak bu rakam 2030’da beklenen 120 dolar/kWh’den hâlâ çok uzak.

KAYNAK: BLOOMBERG